"Gölün karşı kıyısındaki salkım söğütlerin gölgeleri, gittikçe kendilerine doğru uzuyordu." - N. Cumalı
Salkım söğüt, 8-10 metre boylanan, sürgün ve dalları çok esnek olduğundan aşağıya doğru sarkan bir ağaçtır. Yaşlı gövdelerin uzunlamasına çatlaklı boz renkli kabukları vardır. Sürgünler sarımtrak yeşil, cilalanmış gibi parlaktır.
Uç tomurcuğu pseudo-terminal, çıplak tek pullu, tomurcuklar sürgünlere tam yaslanmıştır ve sarmal dizilmiştir. Yaprakları dar, şeritsidir, ucu sivri ve kenarları hafif dişlidir. Her iki yüzüde çıplak olan yaprakların, üst yüzü koyu, alt yüzü mat, açık gri yeşildir. Çoğunlukla yapraklar kıvrıktır. Damarlar belirgin ve çıplaktır. Yaprak sapı kısadır. Yaprak sapının sürgün üzerine bıraktığı iz dar şerit halindedir.
Kaynak:
1. https://tr.wikipedia.org/
2. Demirtaş, A. "Ankara'nın Ağaç, Ağaççık ve Çalıları", Kırsal Çevre veOrmancılık Sorunları Araştırma Derneği Yayını, No: 17, 2016, 131.
Animasyon: Ethem Onur Bilgiç
Ses Tasarımı: Deniz TarsusYapımcı: Berat İlk
Müzik: James Hakan Dedeoğlu
Ordu ilerliyordu sefere. İlerle! At üstünde onca süvari. Sonra içlerinden bir asker atından düştü. Ordu dönüp bakmadı düşen askere. Tüm ihtişamıyla güneşin battığı yere ilerledi atlılar. İşte o zaman asker, bir başına kalınca geçmişi hatırladı. Bir adam vardı, hayatı boyunca savaştı. Seferden sefere sürüklendi, at üstünde ilerledi. Yiğit bir askerdi, savaştı gururla. Ancak belki de artık Salkım Söğüt’ün gölgesinde batan güneşe ilerleyen askerleri izlemenin vakti gelmişti.
Nâzım Hikmet Ran'ın "Salkımsöğüt" isimli şiirinin serbest uyarlama kısa canlandırma filmi.
0 yorum:
Yorum Gönder